1- BİNAMI TEST ETTİRMEK İÇİN NEREYE BAŞVURACAĞIM?
Deprem Dayanıklılık Testi Nasıl Yapılır? Yaşadığınız binanın deprem dayanıklılığını test2 ettirmek için önünüzde iki yol var: Belediye, Etraf ve Şehircilik Şehir Müdürlüğü, Kaymakamlık gibi resmi müesseselere müracaat etmek veya özel bir şirketle yapılabilir. Deprem Dayanıklılık Testi Nasıl Yapılır?
Bir hayli belediyenin deprem laboratuvarı yok ve zati son denetim yetkisi Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nda. Dolayısıyla bir hayli yurttaşın ilk aklına gelen merci olarak belediyeye başvurduğunuzda, hanenize gönderilen teknik personeller yalnızca gözle inceleme, bir tür hasar tespit çalışması yapıyor. Bu incelemenin neticeninde, binanızda ağır hasar saptarsa tahliye kararı verilebiliyor.
Ağır hasar olmasa dahi meseleler gözlenirse, ‘yasa dahilinde teknik üniversiteler, İnşaat Mühendisleri Odası veya Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış yapı denetim firmalarına hızla başvurulması’ isteniyor. Başka bir deyişle, Beşiktaş Belediyesi İmar Müdürlüğü’nden bir yetkilinin ifadesiyle, “Mahalli idareler aslında devletin sıhhat ocakları gibi. Binayı ayrıntılı inceleyecek olan, bakanlığın yetkilendirdiği kuruluşlar.”
2- DENETİM FİRMASINI DOĞRU SEÇMEK NEDEN ÖNEMLİ?
Yeni yapılan binalarda yapı denetimi, mevcut binalardaysa yer sarsıntısı riziko tahlili, Türkiye’de 1999 depreminden sonra başlı başına bir sektör haline gelmiş vaziyette. Uzmanlar, mevcut binalarda denetimlerin ‘hakkıyla yapılmadığında’ hemen hemen hemfikir. Bu vaziyet iki manaya gelebiliyor:
Birincisi, asalında yıkılması illa ki gerekmeyen, sağlam fakat rant potansiyeli bulunan binalar için ‘son yönetmeliğe uygun değil’ diye felaket kararı verilebiliyor. Bir hayli kişi bu yüzden şehirsel dönüşüme kuşkuyla yaklaşıyor ve ihtiyaç duyulan testleri resmi makamlar üzerinden yaptırmaktan kaçınıyor.
İstanbul özelinde bakıldığında, mimar Korhan Gümüş bu ilk meselenin sebep olduğu yeni meseleleri şöyle anlatıyor: “Çare diye sunulan şehirsel dönüşüm sözgelişi depreme en dayanıklı yığma yapıları yok etti önce. Üniversite ismini kullanan bazı sahtekarlar para karşılığı rapor veriyorlar.” Gazete Duvar’a konuşan mimar Oktay Şahin ise “Yeni yönetmelik hasebiyle resmi denetimde illa ki felaket kararı çıkıyor, doğru. Fakat emin bir firma aracılığıyla da test yaptırabilirsiniz” diyor.
İkincisi, – ki bu vaziyet yeni binalar için geçerli- yapı denetim sisteminin kendi içinde bir hayli mesele barındırıyor olması. Gazete Duvar’a ad koymadan konuşan bir inşaat mühendisi, “Etraf ve Şehircilik Bakanlığı hesabına yapı denetimi yapılan firmalar çok kötüye kullanıldı. Belediyeler birçok olayda tanıdık yapı denetim firmalarını referans gösterdi, ‘Onların raporu bir günde geçer’ diye konuştu. İnsanlar da ‘Kime yaptırayım da sorun yaşamayayım’ mantığıyla bu firmaların güvenilirliğini sorgulamadı” diyor.
Dolayısıyla çare, ‘resmi rapor yüzünden hanem yıkılır’ diye zelzele testini yaptırmamak değil, iyi bir firmaya yaptırmak.
3- DEPREM TESTİ (BİNA PERFORMANS ANALİZİ) YAPACAK FİRMAYI NASIL SEÇMELİYİM?
Şayet bir hayli kişinin yaşadığı ‘mukadderatçı’ komşu engelini ve parasal meseleleri aşıp binanıza zelzele dayanıklılık testi yaptırmaya karar verdiyseniz, bu riziko analizini göz boyayarak değil, harbiden hakkını vererek yaptıracağınız firmada aramanız şart olan özellikler şunlar:
- Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almamış firmalardan uzak durun (Lisanslandırılmış müessese ve kuruluşların listesine de Bakanlığın web sitesinden erişmek olası);
- Seçtiğiniz firmanın referanslarını, geçmişte üstlendikleri işleri kontrol edin;
- Mümkünse, incelemeyi yapacak mimar ve mühendislerin tecrübeleri ile ilgili bilgi edinin;
- Firmanın binayı incelemenin yanı sıra taban etüdü de yapıp yapmadığını öğrenin;
- Mümkünse, testi yapacak firmanın kullandığı laboratuvar hakkında da bilgi edinin. Çünkü, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın web sitesinde verilen bilgiye göre, “riskli yapı tespiti için malzeme incelenmesinin yapılacağı laboratuvarların Bakanlıkça yetkilendirilmiş olması gerektiğine değin rastgele bir karar bulunmuyor.”
4- DEPREM RİSK ANALİZİ NASIL YAPILIYOR?
Emin bir firmayla anlaştınız, binanıza uzmanları çağırdınız. Peki sizi neler bekliyor? Raporunuz kaç günde çıkacak?
Mimar Oktay Şahin, tipik bir riziko analizi sürecini şöyle özetliyor: “Önce ön belirtilerine bakılır, iyi bir mühendis ve mimar bu ön gözlemde olası meseleleri saptayabilir. Gerekirse karot alma yoluna gidebilir.”
Bu süreç ise şöyle işliyor: Firmayla yaptığınız anlaşma veya binanın geçmişine değin bilinenlere dayanarak, bir takım vaziyetlerde ekiplerin binayı teferruatlı bir biçimde incelemesi ve karot almadan röntgen metodunu kullanması yeterli olabiliyor. Binanın tabanı, temeli, kirişleri, duvarları, kolonları ve statik özellikleri üzerinde teferruatlı inceleme yapılıyor.
Ancak bir hayli vaziyette da binanın vaziyeti veya bu incelemenin net güven vermesi gerekliliği, yapının ana taşıyıcı kolonlarından, kirişlerinden ve döşemelerden örnekler (karot) alınmasını gerektiriyor. Sonrasında, alınan karot laboratuvar ortamında çeşitli kriterler üzerinden direnç, basınç ve kalite ölçümlerine tabi tutuluyor.
Binaların taşıyıcı personellerinde kullanılan demirlerin çap, adet ve aralık özellikleri ile nervürlü olup olmadıkları da röntgen aletleriyle belirleniyor. Kimi betonarme taşıyıcı unsurlarda sıyırma işlemi yapılarak demirlerin paslanıp paslanmadığı, taşıyıcı personellerin bu yüzden zayıflayıp zayıflamadığı da saptayor.
Bu zelzeleye dayanıklılık testi sonrasında yapının bilgisayarda üç boyutlu simülasyonu hazırlanıyor ve zelzele test2 raporu yazılıyor. Bu rapor, size binanızın depreme ne kadar dayanıklı olduğunu, hangi bölgelerinin hangi rizikoları içerdiğini ve alınması şart olan tedbirleri gösteriyor.
Uzmanlar, anlaşacağınız firmanın taban özelliklerini de incelediğinden emin olmanız gerektiğine değin ikazda bulunuyor.
5- BİNADAN KAROT ALDIRMAK TEHLİKELİ Mİ?
Yaşadıkları binaya deprem dayanıklılık testi yaptırmak isteyenlerle istemeyenler arasındaki bir çatışma noktası da karot alınması. Peki karot aldırmak binaya zarar verir mi?
Mimar Oktay Şahin, sonunda can güvenliği için yapılan bu işlemi, “Karot almak, bir tür patolojik parça almaya benzer” diye anlatıyor, “Ön belirtiler kanserse, hastadan biyopsi istenmesine benzetilebilir. Başka bir deyişle ön belirtileri meseleli olan bir binada karot almadan sual işaretleri cevaplanamaz, yapının sağlamlığı garanti edilemez” diyor.
Uzmanlar, kaliteli bir firma tarafından karot alınmasının binaya zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilebileceğini vurguluyor.
6- BİNA DEPREM TESTİNİN FİYATI NEDİR?
İstanbul’da depreme dayanıklılık testinin ücretleri bölgeden bölgeye değişiyor. Testin fiyatı, hızlı, orta veya kapsamı geniş mı olacağına göre de farklık gösteriyor. Kaliteli ve tecrübeli firmaların birçoğu, yapıyı görmeden ve ihtiyaç duyulan testleri belirlemeden net bir ücret vermeyi seçenek etmiyor.
7 – BİNANIN ZEMİNİ NE KADAR ÖNEMLİ?
Deprem dayanıklılık testinde çoklukla yapının beton ve demir kalitesi, kolon-kiriş sistemi gibi özelliklerinin ‘iyi’ olmasının yeterli olduğuna değin yanlış bir kanı var. Oysa görünürde yeni yönetmeliğe dört dörtlük uysa dahi taban özelliklerine uygun yapılmamış ve hatalı/eksik denetim neticesi kullanılır hale gelebilmiş binalar var. Dolayısıyla, binanızı test2 ettirirken bu parametreyi de göz önünde bulundurmalısınız. Mimar Oktay Şahin bu konuda, “Sözgelişi Gölcük depreminde temelden gömülen fakat yapı olarak bütünlüğünü savunan binalar vardı” izahını yapıyor.
8- HÂLÂ DENİZ KUMUNDA MI OTURUYORSUNUZ?
İstanbul’da binlerce yapının çokça dile kazançlan ve suskunca ‘Büyük Trajedi’yi bekleyen ortak bir meselesi var: Deniz kumu.
Oysa bir takım daha önceki İstanbullular, ‘karşı apartman’ yapılırken beton için kazançlan kumdaki deniz kabuklarıyla oyun oynadıklarını bir gün önce gibi anımsıyor. Sonunda Ali Ağaoğlu’nun dahi, “1970’li senelerde İstanbul’un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir bölümüne inşaat malzemesini ben sattım. Kumları Marmara Denizi’nden demirleri hurdadan çektik. O vaktin koşullarında en iyi malzeme buydu. Yalnızca biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Yer sarsıntısı olursa İstanbul’a silahlı güç dahi giremez, can veren bahtlıdır” itirafına gerek duyduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Deniz kumunun tuzlu olması hasebiyle inşaat demirindeki korozyonu hızlandırdığını, içindeki kabuklu deniz canlıları yüzünden betonda tam birleşim sağlamadığını, hava boşluğu oluşturarak dirence mani olduğunu ve bu şekilde yapılan binaların büyük çoğunluğunun 30 yaşını geçtiğini unutmayın…